Ergen Psikoloğu Ankara
Ergenlik Dönemi
Ergenlik dönemi, çocukluk çağı ile yetişkinlik çağı arasındaki geçiş dönemidir. Kişiden kişiye değişebilmekle beraber genelde, 10 -11 yaşlarında başlayan yoğun bir dönemdir. Duygusal, fiziksel ve bilişsel değişimi de beraberinde getirdiği için pek çok genç ve ailede kaygı uyandıran bu geçiş döneminin en önemli özelliği gözle görülür farklılıkların ortaya çıkmasıdır. Bu dönemde aile ve çevredekiler çocuğa karşı ne kadar bilinçli davranırsa, ergen bu dönemi o kadar rahat atlatabilmektedir.
Ergenlik döneminin en gözle görülür değişiklikleri hormonel değişikliklerin sebep olduğu fiziksel değişimlerdir. Kızlar, fiziksel değişimleri genellikle erkeklerden daha önce deneyimler ve bu deneyimler kız ve erkek çocuklarda farklılık gösterir. Kızlarda artan östrojen hormonuyla birlikte göğüslerde büyüme, menstruasyon (adet görme), kalçaların genişlemesi, kıllanma, sivilcelenme, boy uzaması, yağlanma gözlenirken; erkeklerde ise artan testosteron hormonuyla beraber omuz ve göğüslerde genişleme, boy uzaması, ses değişimi, kıllanma (yüzde, göğüs bölgesinde, kol ve bacaklarda), genital organların gelişimi ve ilk ereksiyon gözlenen belirgin değişimlerdendir.
Ergenlik döneminin en önemli psiko-sosyal yanı kimliğin kazanılmasıdır. Gencin bu dönemde sağlam bir kimlik duygusu geliştirebilmesi gerekir. Kimliğin en kısa tanımı kişinin kim olduğunun ve nereye gittiğinin farkında olmasıdır. “Ben kimim?” sorusuna verebilecek cevabı bulunmasıdır. Gençler bu dönemde sevdiği ve yakınlık duyduğu kişileri ya da grupları kendine örnek alabilir. Bu kişiler sanatçı da olabilir, öğretmen de olabilir veya bir komsu da olabilir. Örnek aldığı bu kişilere benzeme çabaları veya onların özelliklerini yüceltme veya abartma davranışları görülebilir. Buradaki en önemli nokta, artık gencin anne-babadan ayrılıp kendine bir kimlik edinme çabasıdır. Anne-babanın bu duruma uyum sağlaması ve gencin kendini ifade edebilmesi için uygun ortam yaratması önemlidir.
Ankara ergenlik döneminde genç sadece kendisi için ben kimim sorusunu aramaz, başkaları içinde kim olduğunu anlamaya çalışır. Başkaları tarafından nasıl algılandığı onun için çok önemlidir. Beğenilmesi, takdir görmesi, olumlu yönde eleştiriler alması kendini iyi hissetmesine neden olur. Ancak, gencin sağlıklı benlik gelişimi için, çevresinin ve kendinin algısının tutarlı olması önemlidir. Örneğin, kendini çok sakin ve uyumlu olarak gören bir genç başkaları tarafından, çok agresif olarak algılanıyor olabilir. Bundan dolayı ergenlerle terapilerde “gerçek benlik” ve “ideal benlik” üzerinde durmaya çalışırız. Bedensel, duygusal ve sosyal olarak gencin gerçek benliği ile idealize ettiği benlik konusunda farkındalık yaratmak önemlidir.
Ergenlik Dönemiyle İlgili Anne-Babalara Öneriler
Anne-babaların en çok önem vermeleri gereken noktalardan biri gençlerle “empati” kurmak olmalı. Kendi ergenlik dönemlerinizi hatırlamaya çalışın. Sizler çok uslu veya söz dinler olmuşta olabilirsiniz, fakat bu çocuğunuzun da öyle olacağı anlamına gelmez, o ergenliği sizden farklı yaşıyor olabilir. Onunla iletişim kurarken, ona önem verdiğinizi ve onu gerçekten dinlediğinizi hissettirin. Bunu yemek yaparken onu dinleyerek, veya elinizde telefon varken yapamazsınız. Çocuğunuzu başkalarıyla kıyaslamayın. Başkalarının yanında olumsuz özelliklerinden bahsederek onu küçük düşürmeyin. Başarısı sizin için küçücük bile olsa, onu kutlayın, sizin ona saygı duyduğunuzu ve taktir ettiğinizi hissettirin. Yeri ve zamanı geldiğinde, tabi ki de eleştirin de. Ancak eleştirirken olumsuz davranışlarını kimlik haline getirmeyin. Sizden bir şey sakladığını öğrendiğinizde, “sen yalancısın” demek yerine neden sizinle paylaşmadığını öğrenmeye çalışın. Ders çalışmadığını gördüğünüzde, “ne kadar tembelsin” yerine, ders çalışmadığında yaşayacağı sıkıntıları ona anlatmaya çalışın. Olumsuz tepkinizi, çocuğunuza değil, davranışa yöneltmeye çalışın. Bu dönemde tabi ki de tartışmalar -anlaşmazlıklar olacak, fakat neye nasıl tepki verdiğinize dikkat edin. Her şeye itiraz ederseniz, gerçekten itiraz etmenizi gerektiren konularda çocuğunuz sizi dikkate almayabilir. Bu donemde sac boyatmak isteyebilir, sizin zevkinizden daha farklı giyinmek isteyebilir, veya geçici dövme yaptırmak isteyebilir. Bunların hiçbiri çocuğunuza zarar verecek davranışlar değildir. Bu gibi isteklere sürekli karşı çıktığınızda, daha ciddi ve gerçekten zarar verebilecek olaylara veya davranışlara karıştığınızda, çocuğunuz sizi dinlemeyecektir. Çocuğunuzu korumak-kollamak tabi ki de önemlidir, fakat ara sıra risk almasına da izin vermelisiniz ki, kendini bulabilsin, kendini korumayı öğrenebilsin.
Ergenlik Dönemi Psikoloğu Ankara
Bu dönemde gençler için mahremiyet çok önemli bir unsurdur. Onların gizliliklerine ve özel hayatlarına saygılı olmaya çalışın. Günlüklerini veya telefonlarını onlardan izinsiz almak, onlarla ilgili haberleri olmadan arkadaşlarıyla konuşmak, onların eşyalarını karıştırmak gibi davranışlar, çocuğunuzun size karşı olan güvenini kıracaktır. Ancak, dışarı çıktıklarında nereye ve kiminle gittiklerini sormak, belirli bir saat belirlemek ve saatte dönmelerini beklemek gayet sağlıklı anne-baba tutumlarıdır. Bütün bunları yaparken ergenliğin en önemli kuralının bağımsızlık olduğunu unutmayın. Dolayısıyla çocuğunuzun sizden uzaklaşmasını, eskisi gibi her şeyini anlatmasını, kapalı kapılar ardında kalmak istemesini, öfke patlamalarını kişisel algılamayın. Hayati-kendilerini öğrendikleri bu donemde hata da yapacaklar. Hata da yapsalar arkalarında anne-babaları olduğunu ve her şartta onu koşulsuz-şartsız sevdiğinizi çocuğunuza hissettirin.