Travma Sonrası Stres Bozukluğu

    Travma Sonrası Stres Bozukluğu Ankara

    Hayatımızın belirli dönemlerinde ciddi travmalar geçirebilir ve buna bağlı olarak stres bozukluğu yaşayabiliriz. Bu asla ve asla çözümü olmayan bir durum olmamakla birlikte psikolog desteği ile aşılabilecek bir durumdur.

    Travma Sonrası Stres Bozukluğu Nedir?

    Travma sonrası stres bozukluğu; bireylerin yaşadığı bir olay sonrası mağdur olması hali olarak ifade edilen bu durumla hemen hemen herkes karşılaşabilir. Hayatlarının belirli bir döneminde travmatik olaylara maruz kalan insanların yaşadığı bu bozukluk; beraberinde birçok rahatsızlığı da getirebilir. Bireyin dehşet yaşadığı, olağan dışı olaylarla karşılaştığı durumlar sebebiyle de ruhsal travmalar görülür. Toparlanma ise bazen kısa sürerken bazen de daha uzun zaman alabilir.

    Travma Sonrası Stres Bozukluğu Belirtileri Nelerdir?

    Travma sonrası stres bozukluğunun belirtileri, kişiden kişiye ve yaşanan travmatik olayın derecesine göre değişiklik gösterebilir. Travma sonrası stres bozukluğunun belirtileri ise aşağıda detaylı olarak izah edilmiştir. Eğer siz de yada tanıdığınızda aşağıdaki maddelerden bir tanesi yada birden daha fazlası mevcut ise travma sonrası stres bozukluğu yaşıyor olabilirsiniz.

    Travma sonrası stres bozukluğunun semptomları;

    • Uyumakta güçlük çekme
    • Ortamlardan yavaş yavaş ya da hızlıca kopma
    • Travma içerikleri kâbuslar görmek
    • Olayı yeniden şimdiki anda yaşıyormuşçasına tepki vermek
    • Görüntülerin sürekli zihinde canlanması ve buna engel olamama
    • Travma sonrası stres bozukluğunda olayın sürekli hatırlanıyor oluşu
    • Olayı hatırlatan herhangi bir uyaran karşısında yoğun sıkıntı yaşama
    • Ani sesler karşısında irkiliyor olmak
    • Duygusal küntlük
    • Sürekli korku hissetmek
    • Dehşet duygusu içinde yaşıyor olmak
    • Travma sonrası stres bozukluğuna yol açan olaylardaki kişilerden, objelerden, mekânlardan ve aktivitelerden uzak durma isteği
    • Bir işe odaklanmada ve sürdürmede sürekli problem yaşıyor olmak
    • Ufak bir şeye dahi aniden öfkeleniyor olmak
    • Tolerasın düşmesi
    • Kendisine ve dış dünyaya ilişkin olumsuz genellemelerde sık sık bulunma

    Travma Sonrası Stres Bozukluğunda Görülen Tablolar

    Yeniden yaşama (hatırlama)

    Yeniden yaşama yani hatırlama, travma sonrası stres rahatsızlığında sık görülen bir durumdur. Travmayı yaşayan kişilerde olay sonrası olaya ait anıların zihne gelmesi daima söz konusu olur. Fakat burada ne derecede tolere edilebildiği önemli bir husustur. Eğer ki kişi bu anıları tolere edemiyor ise kuşkusuz ki büyük sorunlar baş gösterir.

    Ceset görüntüleri, yardım isteyenlerin haykırışları gibi birçok anı” ortada hiçbir tetikleyen yokken” dahi akla gelebilir. Bu anıların tekrar canlanması ise kişiyi genellikle çok rahatsız eder ve çarpıntı başta olmak üzere nefes alamama, terleme, iç sıkıntısı gibi bunaltı belirtilerini tetikler. Bazen fiziksel belirtiler de gözlemlenebilir ki buna en güzel örnek gördüğü hayallerle konuşmak, tehlike olmadığı halde kaçmak olabilir.

    Kaçınma

    Kaçınma semptomunda ise kişi, olayı hatırlatan yerlerden, kişilerden ve hatta düşüncelerden dahi mümkün olduğunda uzak durmaya çalışır. Olayı hatırlamak daima büyük bir sıkıntı, acı ve korku hissine kapılmaya sebep olur ki kişiyi olayı hatırlatan yere ya da kişiye götürmek neredeyse imkânsızdır.

    “Benim yaşadıklarımı kimse anlamaz, bilemez” tarzında düşünceler de yine kaçınmaya sebep olurlar. Sadece aynı travmayı yaşamış kişilerle görüşüp yaşamamış kişilerle iletişimi de kesme eğilimi gösterebilirler.

    Aşırı uyarılma

    Ruhsal travmalardan etkilenen kişiler, kendilerini daima diken üstünde hissederler ve her an o olayın tekrarlanacağını düşünüp dururlar. Davranışlarını dahi bu ihtimali düşünerek şekillendirebilir ve aşırı tedbirli davranarak yanlış kararlar verebilirler.

    Titreme, nefes daralması, çarpıntı, kapı çarpması ve yüksek sesle konuşma gibi bunaltı belirtileri de travma sonrası stres bozukluğunda görülür.

    Travma Sonrası Stres Bozukluğunun Tedavisi

    Travma sonrası stres hastalığının tedavisinde hem ilaçlar hem de psikolojik tedavilerin uygulanması gerekebilir. Zira, travmatik bir olaydan herkesin aynı oranda etkilenmesini beklemek doğru değildir. Bu nedenle de tedavinin yöntemi; kişinin etkilenme derecesi ile fiziksel ve duygusal semptomlarıyla yakından ilintilidir.

    İş ve sosyal yaşamı çok ciddi bir şekilde engelleyebilen travmatik stres bozukluğunun tedavisi için kişiye özel tedaviyi psikologlar planlar.

    Psikologların travma sonrası stres bozukluğunun tedavisini planlarken dikkat ettiği kriterler

    • Travmadan az etkilenmiş, ancak hayatını eksisi gibi sürdürebilen kişilere genelde bilgilendirme tedavi ya da diğer deyişle terapileri uygulanır.
    • Travmadan daha çok etkilenmiş, ciddi belirtiler taşıyan ancak işini gücünü sürdürebilen kişilere uygulanacak tedavi, danışmanlık veya kısa psikolojik tedavi yaklaşımlarıdır.
    • Hayatı ciddi derecede etkilenmiş, ağır semptomlar yaşayanlara uygulanacak tedavi ise yoğun psikolojik tedaviler, ilaç tedavileri veya hastaneye yatış olabilir.
    • Travma sonrası stres hastalığı depresyon ya da diğer hastalıklarla birlikte görülüyor ise çoğu kez ilaç desteği ile tedavi edilir.

    İlaç tedavisi

    TSSB tedavisinde genellikle depresyon söz konusu ise ilaç tedavisi uygulanır.

    Psikolojik tedaviler

    Psikolojik tedaviler arasında etkili olduğu bilinen bilişsel-davranışçı terapileri, TSSB tedavilerinde sıklıkla uygulanır. Bilişsel – davranışçı terapilerde kişinin rahatsızlığına sebep olan düşüncelerin sağlıklı düşüncelerle değiştirilmesi hedeflenir. Buna ek olarak korku sebebiyle kaçındığı durumların üstüne gidilmesi sağlanır ve bu korkuların azaltılması hedeflenir.

    EMDR terapisi

    EMDR terapileri de yine travma sonrası stres bozukluğunda uygulanabilen terapilerdir.

    Hepimiz yaşamışızdır ki üzgün olduğumuzda beynimiz bir bilgiyi normal zamanlarda olduğu gibi işlemden geçiremediği için bizde doğal olarak donup kalıyoruz. Travmayı hatırlamak ise çok daha ağır bir şey olduğu için o şeyi ya da günü hatırlamak can yakıcı olabiliyor. Bununla birlikte sesler, korkular, kokular ve duygular ise canın yanmasını daha da arttırabiliyor. Bu tür anılara sahip olmak ise bizi, ne yazık ki negatif hayat görüşüne ve ilişki kurma biçimine varıncaya kadar etkileyebiliyor. İşte tüm bu olumsuz anıları ve bununla birlikte gelen negatif şeyleri yok etmek için EMDR terapisi uygulanıyor. EMDR terapisinin başlangıcında danışanın bugünkü problemiyle bağlantılı olumsuz geçmiş deneyimleri tespit ediliyor ve danışan bu anıları tek tek düşünüp, odaklanıyor. Odaklandığı anda ise dışarıdan uyarım alıyor ki burada uyarım göz hareketleri de olabiliyor dize dokunuşta. Beden ve beyin çaprazlama sistemi ile çalıştığı için bedenin sol kısmı uyaran aldığında sağ beyin, sağ kısım uyaran aldığında sol beyni aktifleştiriyor. Beynin iki küresi sırayla uyarıldığında ise işlemleme yani travmatik deneyime duyarsızlaşma başlıyor ki bu EMDR terapisinin zeminini hazırlıyor.

    WhatsApp chat
    Şimdi Ara!
    Yol Tarifi